Anlayamıyorum?

Anlayamıyorum?
Ne ile savaşacaksınız diye bir cümle kurmak istiyorum. Ne sevinmesini biliyoruz ne üzülmesini. Hepsinin dozunu kaçırıyoruz.
İsrail pretestosunda kendi ülkemizde kendi polisimizle çatışıp 63 kişi yaralanıyor ve bir kişi hayatını kaybediyor.
Yaralanan 63 kişiden 43 de polis memuru.
İşte İstanbuldaki bilanço bu.
Bu işler kahrolsun İsrail demekle olmuyor. Ekonomik bağımsızlığımızı elimizde tam olarak tutamadığımızdan dolayı ne alırsak israil malı oluyor. İşgalci İsrailin market raflarındaki yeri yüzda 46.
Hemen hemen evimize girmeyen işgalci devletin ürünleri yok gibi.
Önce bu alışkanlıklarımızdan bir vazgeçelim. Sonrasına hep beraber bakarız. Gazzedeki katliamın sorumlusu olan işgalci İsrail devletine hergün aldığımız ürünlerle zaten yardım ediyoruz. Özellikle temizlik maddelerinde. Bu ürünlerin olmadığı market yok.
Hadi oradan başlaylım.
Almayalım.
Sadece bir örnek ile anlatayım.
Katil devlet İSRAİL cocacola ile evlerimize hatta ramazan sofralarımıza girerek yıllardır bu zehiri bizlere içirdiler mi?
İçirdiler.
Bu zehir bizi önce şeker hastası yaptı, sonra bağırsak floramızı bozdu sonrasında ise böbreklerimizin kaybına kadar ulaştı. Ellerini kollarını sallaya sallaya gıda konusunda işgal etti ülkemizi. Bu arada ilginç bir şey daha söyleleyim, böbreklerimiz kaybettik ama çözümünü yine  onlar buldu. Diyaliz merkezleri açtırdılar. Diyaliz merkezlerindeki makinalar bilin bakalım kimin?
Katil devlet İsrailin.
Bizi önce hasta ettiler. Dünyalarca para ve işgücümüzü esir aldılar. Takatimiz bittiğinde de onların ürünleri sayesinde böbrek hastası yaptılar. İşi bu boyuta getirdikten sonrada böbrek görevi görmesi için diyaliz makinalarına mahkum ettiler.
Sonrasında diyaliz makinası sattılar.
Kısacası ekonomiden, hastahanelerin makinalarına, iğneden ipliğe, beyazeşyadan araçların elektronik beyinlerine kadar işgalci bir devletin kıskacı altında can çekişirken, küresel sermaye baronlarının baskısı altında yaşarken, sadece kahrolsun İsrail diyeceğimiz bir programda bile birbirimizi yemeyi ihmal etmiyoruz.
Varsın olsun demiyorum. Tabi ki kahrolsun İSRAİL diyeceğim. Katillik onlara yakışır. Onların gücü sadece çocuk ve kadınlara yeter onuda biliyorum. Ama önce kendimize gelelim. Bu arada birbirimize sıktığımız göz yaşartıcı gazda onların.
Şimdi dizlerimize vurma vakti.
Tepki gösterelimde polismize yazık değil mi?
Sıkılan gazdan değil düştüğümüz durmudan gözyaşlarım, sevglii okurlarım.
Kalın Sağlıcakla.
Bugünlükte bu kadar.