Özel Haber/ Çataloluk Köyündeki Tescilli Tarihi Karaağaç Ve Tamgalı Alperen Mezarları Develi Ve Kayseri Tarihine Işık Tutuyor

 
ÇATALOLUK KÖYÜNDEKİ TESCİLLİ TARİHİ  KARAAĞAÇ VE TAMGALI ALPEREN MEZARLARI DEVELİ VE KAYSERİ  TARİHİNE IŞIK TUTUYOR.

ÇATALOLUK KÖYÜNDE 700 YILLIK KARA AĞAÇ BAĞRINDA VE ÇEVRESİNDE 
OĞUZ BOYLARINDAN SALUR BOYU YANINDA ALKA-EVLİ, EYMUR, BAYINDIR, KARGIN BOYLARINA AİT TAMGALI MEZARLARIN RÖLEVE ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ SANAT TARİHİ BÖLÜMÜNDEN DOÇ.DR.ASLI SAĞIROĞLU ARSLAN 11 KİŞİLİK EKİP  TARİHİN TOZLU SAYFALARINA IŞIK TUTACAK ÇALIŞMALARINA HIZ VERDİ

DEVELİLİ  STK TEMSİLCİLERİ VE TARİHİNİ ARAŞTIRMAK VE TARİHİ GERÇEKLERİ GÖRMEK İSTEYEN HERKES  MUTLAKA BU GÜNLERDE ÇATALOLUK KÖYÜNE GİTMELİLER.

YURDUN UZAK BÖLGELERİNDEN DEĞİŞİK ÜNİVERSİTELERDEN BİLİM İNSANLARI ÇATALOLUK KÖYÜNDEKİ ÇALIŞMALARI YERİNDE GÖRMEK İÇİN GELİP ZİYARET EDİYOR.

DEVELİ HALKI DA HAFTA İÇİ HERGÜN ÇALIŞMALARI GÖRMESİ İÇİN ALANI ZİYARET EDEBİLİR

ÇATALOLUK KÖYÜNDE İLK AŞAMADA 700 YILLIK  ANIT AĞAÇ” TESCİLİ YAPILDI.

DEVELİ KARGINLAR DEVLETE AİT MADENLERİN TAŞINMASINDAN SORUMLUYDU .

ANADOLU'DA POSTA VE HABERLEŞME GÖREVİNİ KARGINLAR YÜRÜTMÜŞTÜR

TÜRKLERİN ANADOLU'YA GİRİŞİ 1071 DEN ÖNCE EYMÜRLER İLE BAŞLAMIŞ.1071'DEN 500 YIL ÖNCE ANADOLU'YA İLK GELEN OĞUZ BOYU'NUN EYMÜRLER OLDUĞU MEZAR TAŞLARI VE TARİHİ KALINTILARDAN ÖĞRENİLMİŞTİR.


Çalışmalar hakkında bilgi veren Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünden Doç.Dr.Aslı Sağıroğlu Arslan 700 yıllık kara ağacın gövdesindeki tamgalı mezar taşının da bölge tarihine ışık tutmada ve tarihlemede önemine dikkat çekti.
Çataloluk köyündeki tarihi mezarlık içerisinde Cumhuriyet  dönemi, Osmanlı Dönemi ve Selçuklu dönemine ait 570 adet mezar taşı üzerinde çalışmalarına başladıklarını söyledi.
20 yıldan beri Bölgedeki mezar taşları alanındaki çalışmaları sayesinde  uzmanlaştığını belirten Doç.Dr.Aslı Sağıroğlu Arslan, Mezar taşları bir toplumun tapu senedi konumundadır. Anadoluyu vatan edinmek isteyen keşifçi alperenler,Çukurova bölgesinden gelip Kayseri de ilk olarak çataloluk köyü içerisinden geçen ırmak kenarına konuşlanmışlar.
Bu mezarlıkta menhir geleneğine göre dikilen büyük blok taşlar ve  kütle halinde oyulmuş çerçeveli ilginç  mezar taşları da bulunmaktadır. Alanda ilk olarak belgeleme, fotoğraflama  röleve çalışması yaptıklarını ve daha sonra temizleme işlemlerine geçileceğini belirtti.
Arslan; Tüm hemşerilerimizi ecdadımızın bölgeye ilk yerleştiği yerleri görmelerini ve mezarlarını ziyaret etmeye davet ediyorum dedi.


OĞUZLARIN SALUR BOYU
Develi Çataloluk Köyünde 700 Yıllık Kara Ağaç Develi tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Bağrında bulunan iki adet Selçuklu alperen mezar taşı ile de dikkat çeken ve çevresinde onlarca Alperen mezarlarının bulunduğu Çataloluk köyü tarihi kabristanlığında ilk aşamada Oğuz Boylarından Salur, Alka-Evli, Eymur, Bayındır, Kargın Boylarına ait tamgalı mezarların röleve çalışmalarına başlandı.
Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünden Doç.Dr.Aslı Sağıroğlu Arslan 11 Kişilik ekibi ile birlikte Hummalı bir çalışma yapmaktadır.
Çataloluk köyünde ok ve yay tamgalı  mezarların Selçuklu alp erenlerinden Salur Boyu hakkında 
Türkiye Selçukluları Devrinde Kayseri’de Şeyh Ve Dervişler çalışmasında  Ali KOZAN şu bilgileri vermektedir.
Salur Boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biridir. Bu boyların Üçoklar kolundan (sol kolundan) oğuz kağan'ın oğlu dağ han'ın soyundan geldikleri kabul edilir."Salur" kelimesi kılıç sallayan anlamında kullanılmıştır. 14. yüzyılda Sivas,Erzincan, Kayseri ve Tokat civarında hüküm sürmüş Kadı Burhaneddin Devleti Salur boyuna mensuptur.












KARKIN BOYU
Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biridir. Bu boyların Bozoklar kolundan (sağ kolundan) Oğuz Kağan'ın oğlu Yıldız Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir. Akkoyunlu ve Dulkadiroğulları bu boydan gelmektedir. Karkın “Taşkın ve doyurucu” anlamındadır.
Kargınlar, Develi Kargınlar ve Boz Geyikli Kargınlar olarak ikiye ayrılır . Anadolu'da posta ve haberleşme görevini Kargınlar yürütmüştür. Kargın boyu da Horasan coğrafyasından Anadolu'ya göç ederek bu coğrafyanın Türkleşme ve İslâmlaşmasında birincil rol oynamıştır. Dr. Tufan Gündüz”ün 1540-1640 tarihleri arasında Anadolu”da Türkmen Aşiretleri isimli çalışmasında Kargınlarla ilgili bilgi :Selçuklu döneminden başlayarak göçer evli Türkmenlerin kışlakları olduğu, yazın ilk  günlerinden itibaren Anadolu”daki yaylalara belirli bir disiplin içinde dağıldıklarını belirtiyor.
Kargın Ocağı, Kargın Boyunun bütününü içine alan ve Anadolu’nun bir çok yöresinde yaşayan bir Türkmen Oymağının sosyal örgütlenmesidir. Ocaklar menzil görevi üstleniyorlar ve bu menzilleri Anadolu'da ki posta örgütlenmesi olan "Posta Tatarlığı" sisteminin önemli bir unsuru oluyordu. Ortalama her 40 km. de bir kurulmuş olan menziller, özellikle hızlı haberleşebilmek önceleri at, sonraları ise (18.yy ortalarından sonra) posta arabalarının uğrak yerleriydi. Buralarda posta tatarları ( postacı ) atlarını değiştirip, diğer ihtiyaçlarını karşılıyorlar ve yollarına devam ediyorlardı. Bazı menziller büyük ve "Tatar Ağalığı" merkezlerdi ve buralarda posta görevlilerinin yöneticisi ve denetçisi bulunurdu. Dede Kargın Ocağı'nın elimize geçen belgelerinden birisi, bu ocağın aynı zamanda posta menzili görevini yaptığını " menzil beygirleri " beslediklerini göstermektedir. 







BAYUNDUR BOYU,
 Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden üçüncüsü; "Bayundur"lardır. Bu boyların Üçoklar kolundan (sol kolundan) Oğuz Kağan'ın oğlu Gök Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir. Akkoyunlu hanedanı Bayındır boyundan çıkmıştır.
Kâşgarlı Mahmud tarafından Dîvânü lugati’t-Türk’te Bayundur ismin “daima nimetle dolu olan yer” mânasına geldiğini belirtmiştir. Yine ona göre Bayındır Oğuzlar’ın Üçok kolunun birinci boyudur.
Selçuklular devrinde Anadolu nüfusunun Türkleşmesinde, Bayındırlar’ın mühim bir rol oynadığı tahmin edilmektedir. Bayındırlar’ın Anadolu’nun fetih ve iskânına katılmasından sonra Türk tarihindeki en mühim rolleri Akkoyunlu Devleti’ni kurmalarıdır. Bundan dolayı Akkoyunlu hânedanına Türk kaynaklarında Bayındırlu, Farsça eserlerde Bayındıriyye adı verilir. Bayındır boyunun damgasını devletlerinin resmî alâmeti kabul etmişlerdir. Böylece Akkoyunlu paralarında, resmî vesikalarında, silâhlarında ve bayraklarında Bayındır damgası görülür











EYMÜR BOYU, 
Oğuz Kağan Destanı'na göre. Eymürlerin  Üçoklar kolundan (sol kolundan) Oğuz Kağan'ın oğlu Dağ Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir. Eymür ismi Oğuz Han'ın oğullarından üçoklardan Dağhan'ın oğlu Eymür'den gelmektedir.
1071'den 500 yıl önce Anadolu'ya ilk gelen Oğuz boyu'nun Eymürler olduğu mezar taşları ve tarihi kalıntılardan öğrenilmiştir.Türklerin Anadolu'ya girişi 1071 den önce Eymürler ile başlamış.
"Eymür" kelimesi iyi durumda, varlıklı anlamında kullanılmıştır. 
Kâşgarlı Mahmud Eymir’in “çok iyi ve zengin” mânasına geldiğini, ülüşünün (koyunun etinden yediği kısım) ucayla ve onkununun da uc kuşu olduğunu belirtmiş ve damgasının şeklini vermiştir. Safevî Devleti’nin kuruluşuna (1501) Dulkadır-eli’nden de bir kol katılmıştı. Bu kolu teşkil eden obalardan biri Eymir obası idi. 











ALKAEVLİ (ALKAREVLİ) BOYU 
"Alkaevli" kelimesi ak çadırlı anlamında kullanılmıştır. 13. yüzyıldan sonra Anadolu'ya göç etmişlerdir. Anadolu'daki Elbeyli aşireti de bu boya mensup olup savaşçı kimlikleri ile bilinirler. Halep'ten Ertuğrul Gazi ile göç ettikleri bilinir. 
Bozok koluna mensup olan Alka-Evli boyu ya da Alkaravlı boyu, Oğuz Kağan’ın oğlu Günhan’ın soyundan gelmektedir. Alka-Evli: “Ak çadırlı” veya “Her yere gider, başarır.” anlamına gelir. Alkaevli boyu Oğuz Kağan destanına göre savaşçı kimliğiyle tanınmış olan bir boydur.  
Nezir Ötegen