Başkan Büyükkılıç'tan 'Dünya Su Günü' Mesajı

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, ‘22 Mart Dünya Su Günü' dolayısıyla yaptığı açıklamasında son yıllarda yaşanan küresel iklim değişikliğiyle birlikte temiz suya ulaşmanın her geçen gün zorlaştığını belirterek, ‘Suyumuzu koruyalım,  geleceğimize sahip çıkalım’ dedi.

Başkan Büyükkılıç'tan 'Dünya Su Günü' Mesajı
21 Mart 2024 - 21:05
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, ‘22 Mart Dünya Su Günü’nde yaptığı açıklamasında dünya nüfusunun artması, küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri ve yeraltı kaynaklarına ulaşma zorluğu ile su tasarrufunun öneminin her geçen gün daha da arttığına dikkat çekti.

Başkan Büyükkılıç, suya önce yüzde 20, sonrasında da yüzde 30 indirimin ardından Kayseri’nin, metreküpte alınan fiyat sıralamasında 12,23 TL ile 30 büyükşehir arasında en ucuz su kullanan iller sıralamasında 2’nci sıraya yerleştiğini hatırlatarak Dünya Su Günü’nü kutladı.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin altyapıdan sorumlu en büyük kuruluşu Su ve Kanalizasyon İdaresi (KASKİ) Genel Müdürlüğü aracılığı ile Kayseri genelindeki içme suyunun en iyi şekilde değerlendirildiğini ifade eden Başkan Büyükkılıç, kent genelinde 5 yılda yürütülen faaliyetler ile ilgili bilgiler aktardı.

KASKİ’nin mevcut kaynakların korunması, kayıp kaçak önleme, yağmur ve kar sularını kazanma, sondaj kuyuları, terfi merkezleri, kuyu binaları, su analiz çalışmaları, atık sudan ekonomiye yapılan katkı alanında dikkat çeken projelere imza attığını belirten Başkan Büyükkılıç şunları kaydetti:

“Kayseri’mizin genelinde su kaynaklarının bilinçli tüketilmesine ve geliştirilmesine yönelik önemli içme suyu projelerine imza attık. Hedefimiz, içme suyunu gelecek nesillere temiz, sağlıklı ve yeterli düzeyde aktarabilmek. Bilindiği üzere son yıllarda ortaya çıkan iklim değişikliği ve bazı faktörlerden dolayı suya ulaşmak bir hayli zorlaştı. Bu yüzden yeraltı ve yerüstü kaynaklarının her zamankinden daha fazla korunmasına ve su israfının önlenmesinde küçük büyük, genç yaşlı herkese büyük görev düşüyor. Daha yaşanabilir bir dünya için sorumluluğumuzun farkına varmamız gerekiyor. Canlı yaşamı için olmazsa olmaz niteliğindeki suyumuza her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız. Maalesef küresel iklim değişikliği ve buna bağlı yaşanan kuraklık, sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Biz de KASKİ olarak her sene yaşam kaynağımız olan suyun önemi, korunması, tasarruf tedbirleri üzerine çeşitli organizasyonlar düzenleyerek kaynaklarımızın korunması ve mevcut imkânların geliştirilmesi noktasında farkındalık sağlamaya çalışıyoruz.  Bu bağlamda gelecek nesillerin su tasarrufu alışkanlığı kazanmalarını sağlamak için kent genelindeki okullarımızı ziyaret ederek öğrencilerimize eğitici faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Suyumuzu korumak demek, geleceğimize sahip çıkmak demektir.”

“Memba Kalitesinde Su Temin Ediyoruz”

Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, KASKİ Su Analizleri Laboratuvarları’nda 5 yılda 41 bin 258 içme suyu numunesinde 507 bin 723 parametrenin analizinin yapıldığını belirterek, “Ayrıca içme suyu tesislerinde yapılan klor ölçümlerine ek olarak şebekede 18 bin 765 serbest klor ölçümü yapıldı. Kayseri’de sağlıklı ve güvenilir içme suyu olmazsa olmazımızdır” dedi.

KASKİ’nin içme suyu ve atık su laboratuvarlarının Türk Akreditasyon Kurumu tarafından verilen ‘Akreditasyon Belgesi’ne sahip olduğunu, ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen ‘Çevre Analizleri Yeterlik Belgesi’ni de elinde bulundurduğuna dikkat çeken Başkan Büyükkılıç, şunları belirtti:

“İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik’te yer alan parametrelerin analizi titizlikle yapılarak içme suyu, insan sağlığına uygun olarak şebekeye veriyoruz. Kentimiz bu anlamda çok şanslı olup bahsi geçen yönetmelik kriterlerini tamamen sağlamaktadır. Kayseri genelinde içme suyunun tamamını yer altından alarak herhangi bir arıtmaya tabi tutmadan doğrudan halkımızın kullanımına sunuyoruz. Burada yapılan analiz veya test sonuçları, dünyanın her yerinde kabul görmektedir. Bu bakımdan vatandaşlarımız sürekli kontrol altında şebekeye verilen sağlıklı ve güvenilir içme suyunu gönül rahatlığı ile tüketebilirler.”

“2 Milyon 219 Bin 419 Metre Hat İmalatı Gerçekleştirdik”

Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, kent genelinde sağlıklı ve kaliteli içme suyunun kesintisiz bir şekilde abonelere ulaştırılması için 5 yılda kent genelinde 1 milyar 872 milyon 360 bin TL maliyet ile toplam 2 milyon 219 bin 419 metre içme suyu şebeke hattı imalatı gerçekleştirildiğini belirterek, “Kısa ve uzun vadeli ihtiyaçlara çözümler getirirken aynı zamanda örnek teşkil eden birçok önemli yatırımları hayata geçirdik. Son teknolojiye sahip atık su arıtma tesisleri, uzun ömürlü terfi, isale ve şebeke hatları, mevcut kaynakların korunması, alternatif içme suyu kaynak çalışmaları gibi yatırımlar yaparak bu işi ne kadar önemsediğimizi gösterdik” diye konuştu.

“Yeterli Miktarda İletim İçin Yeni Sondaj Kuyuları Açtık”

Büyükkılıç, kent genelinde temiz, sağlıklı, kesintisiz ve yeterli miktarda içme suyu hizmeti vermek amacıyla 139 adet sondaj kuyusu açıldığını kaydetti.

Yeni projelerle vatandaşların yaşam kalitelerini iyileştirmeye devam edeceklerini aktaran Başkan Büyükkılıç şunları paylaştı:

“Su iletiminden ve yönetiminden sorumlu kuruluşumuz olan KASKİ’miz ile yeni su kaynaklarına yönelerek suyu verimli kullanmak, hemşehrilerimizin sağlıklı ve kesintisiz içme suyu ihtiyacını koruma altına almak amacıyla sondaj kuyuları açıyoruz. Bu kapsamda kent genelinde yeterli miktarda içme suyu iletimi için sürekli yeni kaynak arayışlarına yönelerek geride kalan 5 yılık süreçte merkez ve ilçelerde toplam maliyeti 53 milyon 534 bin TL olan 139 adet sondaj kuyusu açtık.”

“Depo, Terfi Merkezi ve Kuyu Binası İçin 43 Milyon 231 Bin TL’lik Yatırım Yaptık”

Büyükkılıç, kent genelinde yeterli düzeyde içme suyu temini için son 5 yılda ayrıca 85 adet su deposu, terfi merkezi ve kuyu binası inşa edildiğini bildirdi.

Büyükkılıç açıklamasında, “Daha temiz ve yeterli miktarda içme suyu temini için merkez ve ilçelere su deposu inşa ederek kaliteli içme suyuna erişimi daha da kolaylaştırıyoruz. Bu kapsamda son 5 yılda kentimiz genelinde 43 milyon 231 bin TL maliyet ile 20 adet su deposu, 5 adet terfi merkezi, 60 adet kuyu binası inşa ettik" ifadelerine yer verdi.

“Yağmur Hasadı İle Yeraltı Kaynaklarını Besliyoruz”

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, yağmur ve eriyen kar sularını yer altı kaynaklarına kazandırmak için ise 5 yılda 600 adet ‘Yağmur Hasadı’ projesini hayata geçirdiklerini dile getirdi.

Kayseri’ye yıllık ortalama metrekareye 375 kg yağış düştüğünü dile getiren Büyükkılıç konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yağmur ve eriyen kar sularını yer altı sularına kazandırmak amacıyla KASKİ’miz tarafından yağmur hasadı projesi, çölleşme ve kuraklıkla mücadele yöntemlerinden birisi olarak kullanılıyor. Açık kanal bulunmayan veya teknik olarak cazibeli akış ile kotun kurtarmadığı bölgelerde, yağmursularını atıksu hattına vermek yerine, yer altı su rezervlerine katkıda bulunmak ve geri kazanım sağlamak amacıyla yağmur hasadı imalatı yaparak yeşil alana drenaj edildi. Bu kapsamda açık kanal bulunmayan bölgelerde 2020 yılında 100, 2021 yılında 150, 2022 yılında 160, 2023 yılında 190 olmak üzere toplam 600 adet yağmur suyu hasadı imal edilmiştir. İmalatını gerçekleştirdiğimiz 600 adet yağmur hasadı sistemi yaklaşık 750.000 m² alanın yağmur suyunu yer altına drenaj etmektedir.”

“Kayıp Kaçak ile Mücadele Ederek Ekonomiye Can Suyu Olduk”

Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri genelinde şebekeden kaynaklı fiziki kayıp kaçakları dünya standartlarına indirmek için ise 5 yılda 9 milyon 600 bin metreküp su kaçağı önlendiğinin altını çizdi.

Büyükkılıç sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Kayseri genelinde şebekeden kaynaklı fiziki kayıp kaçakları dünya standartlarına indirmek için alt bölge çalışmaları ile birlikte akustik yer mikrofonu cihazları ile tarama faaliyetlerini aralıksız şekilde sürdürerek, 5 yılda 35 bin kişinin yıllık su ihtiyacı olan toplam 9 milyon 600 bin metreküp su kaçağının önüne geçtik. Bu sayede hem su kaybının önüne geçilerek sularımız sisteme kazandırıldı, hem de yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçildi. Mevcut su kaynaklarını korumak, yeni su kaynaklarına ulaşmak, gelecek nesillere daha yaşanabilir yarınlar bırakabilmek için çalışmalarımızı aynı titizlikle ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Su tasarrufu konusunda hemşehrilerimizin daha duyarlı olacaklarına canı gönülden inanıyor, bu vesile ile ‘22 Mart Dünya Su Günü’nün, tüm canlıların ortak yaşamsal kaynağı olan suyun korunmasına, bilinçli ve duyarlı şekilde kullanılmasına vesile olmasını diliyorum.”
------------------------------- --------------

Şubat Ayında Un İhracatı Yüzde 60 Arttı

2023’te gerçekleştirdiği 3 milyon 663 bin ton un ihracatıyla tüm zamanların dünya tarihindeki en çok un ihracatını gerçekleştiren Türkiye, ocak ayında ihracatını yüzde 22, şubat ayında da yüzde 60 artırarak 2024’te yaklaşık 4 milyon ton un ihracatı gerçekleştireceğinin ilk sinyallerini verdi.

9 yıldır dünyanın açık ara un ihracat şampiyonu olan Türkiye, üretim ve tüketim hem de ürünün ticaretinde dünyanın önde gelen ülkelerindendir. Kişi başı ortalama 160 kilogram yıllık tüketimle soframızdaki yeri oldukça sağlam olan un ve unlu mamuller, yurtdışı ticarette de önemli bir yere sahip. 2023 yılında gerçekleştirdiği 3 milyon 663 bin ton un ihracatıyla tüm zamanların dünya tarihindeki en çok un ihracatını gerçekleştiren sektör, 3,5 milyon tonluk ilk ihracatını 2018 yılında gerçekleştirmişti. Her sene 3-3,5 milyon ton ihracat un ihracatı gerçekleştirip 1 milyar doların üzerinde gelir elde eden sektör, 2024’te de yaklaşık 4 milyon ton un ihracatı gerçekleştirmeyi hedefliyor. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Bugün tam 164 ülkeye un ihracatı gerçekleştiren sektörümüz, başka bir ifadeyle dünyayı besliyor. Dünya nüfusunun yüzde 90’ı Türk unu tüketiyor. 2023 yılında 3 milyon 663 bin ton ihracatla rekoru tazeledik ve yaklaşık 1,5 milyar dolar gelir elde ettik. 2020’den itibaren saymaya tedarik zincirlerini bozan, gıda güvenliğini etkileyen pek çok unsur meydana geldi. Pandemi, savaş bu şartların içerisinde Türkiye, bu temel gıdada kendini ana tedarikçi olarak konumlandırdı. Zaten birinciliğimizden ötürü ilk akla gelen ülkeydik. Zor zamanlarda bu güçlü konumumuzun bir kez daha altını çizdik. 2023 ihracat anlamında güzel bir yıl olarak kayıtlara geçti. 2024’te de yıla hızlı bir giriş yaptık. Ocak ayında 344 bin tonluk ihracatla, geçen yılın ocak ayına göre ihracatımızı yüzde 22 artırdık. Şubat ayında da 322 bin tonluk ihracatla geçen yılın şubat ayına göre ihracatımızda miktar bazında yüzde 60 artış elde ettik. Martta ihracat daha da yükselecektir. Yıla hızlı bir giriş yaparak yılın başarılı geçeceğinin ilk sinyallerini de almış olduk. Şubat ayında Irak, Cibuti ve Suriye en çok ihracat yaptığımız ülkeler oldu. 2024 yılında da yaklaşık 4 milyon tonun üzerinde un ihracatı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” açıklamalarında bulundu. Ulusoy, Türkiye’nin unlu mamuller ihracatını sürekli artırdığını belirterek “Dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ise ikincidir. Son 20 yılda un ihracatımız 11, makarna ihracatımız 30, bulgur ihracatımız 15, irmik ihracatımız 5, bisküvi ihracatımız ise 4 kat artmıştır” dedi.

Buğday rekoltesinde artış

Türkiye’nin her sene 19-20 milyon ton buğday ürettiğine ancak iklim krizinin ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “2023 yılının nisan-haziran aralığında alınan yağışlar sayesinde elde edilen rekor tahıl üretimi haricinde Türkiye’de son birkaç yıldır yağışların normallerin altında kalması nedeni ile tahıl üretiminde düşüşler görüldü.  Geçen senenin bu döneminde kümülatif yağış raporlarında yüzde 40’a varan azalmalar yaşandı fakat içinde bulunduğumuz sezonda yağışlar açısından daha olumlu bir tablo görüyoruz. Bu da bu sezon buğday üretim rakamlarındaki beklentilerimizi yükseltti. 2023’te son 10 yılın en yüksek buğday üretim rakamını elde etmiştik. 2024’te ise 22-23 milyon tonluk bir üretim bekliyoruz. Yağış yılının geçen seneye göre daha dengeli dağılımının yanında ekim alanlarındaki artış da bu rakamın artışında etkili olacaktır. 2024 yılında tahıl üretimi özelinde dikkat çekici başlıklardan bir diğeri ise tarım teknolojilerinin uygulaması sonucunda sağlanan verimlilikteki artış olduğunu belirten Dr. Eren Günhan Ulusoy, iklim değişikliğine karşı topraktan sofraya her aşamada gelişen teknolojilerin yer alması gerektiğini ifade etti.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum