1914 Yılında Develi Hapishanesinden Firar edenler neden Amerikayı tercih etmiş
1914 Yılında Develi Hapishanesinden Firar edenler neden Amerikayı tercih etmiş
1917 yılında Develi Hapishanesinde mahkum bulunamamıştır.
KAYSERİ SANCAĞI KAZA HAPİSHANELERİ
NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANABİLİM DALI
OSMANLI’NIN SON DEVRİ’NDE
KAYSERİ MERKEZ VE KAZA HAPİSHANELERİ
Yüksek Lisans Tezi
Hazırlayan
Kübra SAYKI
Danışman
Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin SARAÇ
Ağustos, 2020
Nevşehir
Kayseri Sancağına Bağlı Kaza Hapishanelerindeki Genel Durum
2.1.1. Develi Kazası Hapishanesi’nin Fiziki Durumu, Tamir ve Tadilatı
Develi kazası hapishanesi 19. yüzyılın son çeyreğinde hizmete geçirilmiştir.
Hapishane olarak kullanılan yer günümüzde Develi’nin Elbiz caddesinde bulunan Develi
hükümet konağının bodrum kısmıdır. Burası bir dönem hapishane ve tutukevi olarak
kullanılmıştır.
Develi hapishanesi olarak adlandırılan hükümet konağının hangi tarihte inşa edilip
ve hapishane olarak kullanıldığı bilinmemekle birlikte 1903 yılında hapishanenin ıslahı
hakkında yazılan tutanaklardan Develi’de bir hapishanenin bulunduğu anlaşılmaktadır.
1903 tarihli bir arşiv kaydından hapishanenin tamir ve tadilata muhtaç bir halde bulunduğu
tespit edilmiştir. Bu doğrultuda hapishanenin tamir ve tadilatı için Mutasarrıflıkça yapılan
incelemeler neticesinde 138.000 kuruş tamir bedeli çıkarılmıştır. Dâhiliye Nezareti bu
bedeli uygun bulmuştur ve 1903 yılında gönderilen para hapishanenin tamiri için
harcanmıştır.
Ancak zamanla hapishane yine tamire ihtiyaç duymuştur. Bu doğrultuda 1909
yılına gelindiğinde yine bir miktar para talep edilmiştir. Talep edilen para gönderilmiş olsa
da bu gönderilen para ihtiyaca cevap veremediği için hükümet konağı ve hapishane
tamiratı bölge ahalisinin toplamış olduğu para ile bir kısım tamiratın yapıldığı tespit
edilmiştir. Netice itibariyle bu para da yeterli olamaması sebebi ile Mutasarrıflık
aracılığıyla 1200 lira daha talep edilmiştir. Talep edilen bu para 29 Mart 1909 tarihiyle
bölgeye teslim edilmiştir.
1912 yılına gelindiğinde de Develi hapishanesinin çeşitli kısımlarında tamir ve
tadilatların sürdürüldüğünü görmekteyiz. Bunlardan başkan bir de mahkûmların temel
ihtiyaçlarının karşılanması için de ayrıca talepte bulunulmuştur
Hapishane için istenilen tamir ve tadilat cetvelleri 1914 yılına gelindiğinde ancak
çıkarılabilmiştir.
Bu doğrultuda Mutasarrıflık vasıtasıyla inceleme başlatılmıştır. Bu
inceleme neticesinde inşaata ait gerekli malzemelerin listeleri hazırlanıp ihtiyaç olan
malzeme yirmi yedi kalem olarak ifade edilmiştir ve malzemelerin fiyatları
1917 yılı itibariyle hükümet konağının içerisinde bulunan hapishanenin iki
kısımdan oluştuğu tespit edilmiştir. Hapishane ve tevkifhane olarak adlandırılan bu
mekânlardan hapishane üç oda iken tevkifhanenin bir odadan ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Develi’de Hapishane Olarak Kullanılan Mekânlar
Develi’de hapishanenin sadece hükümet konağından ibaret olmadığı ve hapishane
olarak kullanılan başka mekânların da var olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda 1913
yılına ait bir kayıtta Develi mal müdürü Ahmet Cemal imzalı bir yazıda hapishane olarak
kullanılacak mekânlara ait kira bedelleri ve kira süreleri belirtilmiştir. Hapishane olarak
kullanılacak bir hane için aylık 30 kuruş olmak üzere bir senelik kira bedeli olarak 360
kuruşun ödendiği anlaşılmıştır.
1919 yılında da 1913’de olduğu gibi bir hane kiralanmıştır. 1919 yılında hapishane
olarak kullanılan yer, Sultanoğlu Serkes adında bir Ermeni’nin hanesidir. Kiralanan bu
haneye belediye tarafından kira bedeli olarak 200 kuruş verilmesi uygun görülmüştür. Altı
aylığına kiralanan bu hane için sahibine 1200 kuruş ödenmesi 16 Ekim 1919 tarihiyle
Develi Kaymakamlığınca talep edilmiştir.
Develi Hapishanesi Mahkûm Kayıtları
Develi hapishanesi içerisinde bulunan mahkûm sayılarına dair ilk bilgiler,
11 Şubat 1917 tarihli izahat varakasında geçmektedir. Bu varakada yer alan bilgilere göre
hapishanede bulunan erkek mahkûm sayısı 9, kadın mahkûm sayısı ise 2’dir. Ayrıca
hapishane içerisinde bulunan tevkifhanede ise erkek mahkûm sayısının 11 iken kadın
mahkûmun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Şubat ayı içerisinde Develi hapishanesinden 17 yaşında bir erkek mahkûm cezasını
bitirip tahliye edilmiştir.
Mart ayında
Develi Hapishanesi’nde tutuklu olan mahkûm bulunmamıştır. Cünha suçuyla mahkûm olan
2 erkek ile cinayet suçundan mahkûm olan 1 erkek olmak üzere toplamda üç erkek
mahkûmun hapishanede bulunduğu, bu mahkûmların da kısa zamanda cezasını tamamlayıp
tahliye edilecekleri anlaşılmıştır
Develi Hapishanesi Görevlileri
Develi hapishanesi görevlileri hakkında bilgi veren ilk kayıt 1910 yılına aittir. Bu
kayıtta memur maaşlarıyla alakalı bilgiler verilmiştir. Bu dönemde hapishanede görevli
erkek ve kadın gardiyanların maaşlarının 150 kuruş olduğu anlaşılmıştır. Develi erkek
gardiyan maaşının 150 kuruştan hesap edildiği ve kadın gardiyan maaşının ise ayrı 50
kuruş olarak ödendiği anlaşılmıştır.
1910 yılına ait başka bir kayıtta ise Develi Hapishanesi’nde gardiyanlık vazifesini
üstlenen Hacı Efendi adında bir şahıstan bahsedilmiştir. Bu şahsın da aldığı maaş 150
kuruştur. 10 Temmuz 1910 tarihinde göreve başlayan bu şahsın görev süresiyle alakalı
herhangi bir bilgi mevcut değildir.
Develi Hapishanesi’ndeki Sağlık Koşulları
Develi kazası hapishanesi, Develi hükümet konağının bodrum katından ibarettir.
Ancak bundan başka Develi’de kiralanarak hapishaneye dönüştürülen evlere de
rastlanmıştır. Bu yönteme düzenli ve sağlıklı koşullara sahip bir hapishanenin bulunmayışı
nedeniyle başvurulmuştur. Bu da mahkûmların sağlıksız ortamlarda uzun süre kalmalarına
sebep olmuştur. Hasta mahkûmların da sağlıklı mahkûmların yanında kalmaları hapishane
ortamını çekilmez bir çile haline getirmiştir.
Develi hapishanesindeki sağlık koşulları hakkında bilgi veren ilk kayıt 11 Mart
1916 tarihlidir. Bu tarihte hapishanedeki hasta mahkûmların iyileşebilmeleri için
Mutasarrıflıkça 2000 kuruşluk ilaç gönderilmesi talebinde bulunulmuştur. Ancak ilaç
temini hususunda talep edilen bu meblağ merkez tarafından karşılanamamıştır. Bu sebeple
Dâhiliye nezaretine ikinci kez bir yazı yazılıp ilaçların temin edilmesi hususu
hatırlatılmıştır. Yazılan bu ikinci yazıda 2000 kuruştan başka 1750 kuruş daha eklenip
havalenin gönderilmesi talep edilmiştir. Bu taleplerin sadece 1750 kuruşu karşılanmıştır.
1750 kuruş 24 Nisan 1916 tarihinde nezaretçe hapishanedeki yetkililere iletilmek üzere
Mutasarrıflığa gönderilmiştir
Develi Kadın Hapishanesi
Develi’de kadın hapishanesi olarak kullanılan mekânlar yöre ahalisinden kiraya
tutulan hanelerden ibarettir ve devlet bu haneler için aylık olmak suretiyle kira bedelleri
ödemiştir. Develi kadın hapishanesi hakkında tespit edilen ilk kayıt 19 Şubat 1919
tarihlidir. Hapishane olarak kiraya tutulan bu hanenin Ermeni milletinden bir şahsa ait
olduğu tespit edilmiştir. Kira bedeli olarak 300 kuruşun nakit olarak ödendiği anlaşılmıştır.
Ancak bölgede uygun bir bina bulunduğu takdirde bu hanenin boşaltılacağı hane sahibine
bildirilmiştir. 1919 yılının Mart’ında bu hanede bazı sorunların ortaya çıkmıştır. Hapishane
olarak kullanılan bu hanenin sahibi, binanın tahliye edilmesini talep etmiştir.
Boşaltılamaması durumunda yıllık kira bedelinin peşin olarak kendisine ödenmesini
istemiştir. Bu doğrultuda uygun bir bina bulunana kadar haneye kira bedeli olarak 150
kuruşun ödenmesi kararlaştırılmıştır. Nihayetinde sene içerisinde hapishane için uygun bir
bina bulunmuş ve buradaki mahkûmlar yeni yapılan hükümet konağının altındaki kuruma
nakledilmişlerdir. Yeni tutulan hükümet konağı için ise kira bedeli olarak 150 kuruş
verilmesi jandarma dairesi tarafından belirlenmiştir.
Develi Hapishanesi’nde Firar Edip Yakalanan Mahkûmlar
Develi’de hapishane içerisinde çeşitli sebeplerden kaynaklı firar hadiseleri meydana
gelmiştir. Firar eden mahkûmların takibi jandarmalar tarafından yapılmıştır. Yapılan
takipler neticesinde bazı şahıslar yakalanıp cezalandırılırken bazıları çeşitli sebeplerden
dolayı yakalanamamıştır. Yakalanabilen mahkûmlar tekrardan yargılanmışlar ve gerekli
cezaları alıp tekrar hapishaneye gönderilmişlerdir. Yaşanan firar olaylarında hapishane
görevlilerinin ihmalleri olup olmadığına yönelik çeşitli soruşturmalar başlatılmıştır.
Yakalanan mahkûmlar ve yakalanamayan mahkûmlara ait bilgiler 1914 tarihli defterlerde
belirtilmiştir. Everek’ten 6, Gazi’den 1, Tomarza’dan 2, Epçe’den 1, Gömedi’den 1,
Fenese’den 5, Şahmelik’ten 3 ve Çotun’dan 1 mahkûmun yakalandığı anlaşılmıştır.
En çok
Everek karyesine mensup mahkûmun firar ettiği fakat bu firar hadisesinden sonra
yakalandığını görmekteyiz. Firar etmeden önce hapishanede kaldıkları süreler en az 24 saat
en fazla bir buçuk ay olmak üzere kayıtlara geçmiştir. Mahkûmların hangi suçtan
yargılandıkları hakkında bir bilgi mevcut değildir.
Develi Hapishanesi’nden Firar Edip Yakalanamayan Mahkûmlar
Hapishane içerisinde firar eden bazı mahkûmlar yakalanırken bazıları çeşitli
sebeplerden dolayı takipleri yapılsa da yakalanamamışlarıdır. 1914 yılı Eylül ayı itibariyle
yakalanamayan mahkûm sayısı 283’tür. Firarilerin yakalanamama sebebi ise bu
mahkûmların Amerika’da olması bazılarının ise askerde olmasıdır. Elde edilen bu defterin
1915 seferberlik tarihinden sonra jandarma dairesine teslim edileceği beyan edilmiştir.
Yakalanamayan bu mahkûmların bazılarının gayrimüslim olduğu anlaşılmaktadır. Firar
edip yakalanamayan toplamda 49 Gayrimüslim mahkûm bulunmaktadır. Geri kalan
mahkûmların hepsi Müslümandır. Karyesi Öksüt olan 5, Çomaklı’dan 4, Everek’ten 22,
Gazi’den 8, Tomarza’dan 8, Epçe’den 2, Sindelhöyük’ten 17, Gömedi’den 4, Fenese’den
31, Zile’den 8, Süksün’den 1, Milli Dere’den 8, Şahmelik’ten 3, Tombak’tan 1, İncesu’dan
3, Yenice’den 3, Develi’den, 17, Yedek mahallesinden 1, Abdülbaki mahallesinden 1,
Çotun’dan 3, Hacılar’dan 1, Develi Cami Kebir’den 1, Kayseri 1, Varancık’tan 1 Hacı
Paşa’dan 1, Kopçulu’dan 1, Ankaralı 1 ve Kapuz’dan 1 mahkûmun firar ettiği kayıt
defterinden anlaşılmıştır. Bu kayıt defterine göre en çok firar eden mahkûmun Fenese
karyesine mensup olduğu tespit edilmiştir. Firar eden mahkûmların büyük bir kısmının
hapishanede 1 hafta kaldığı tespit edilmiştir. Hapishanede en az süre kalan mahkûmun
Emin Efendi’nin kerimesi Fatma olduğu, mahkûmun yarım gün hapishanede kalıp firar
ettiği ortaya çıkmıştır. Hapishanede en fazla kalıp firar eden Seyyit Oğlu Mehmet’in 2 sene
mahkûmiyet süresi geçirdiği anlaşılmıştır. Diğer taraftan firar eden mahkûmların
mahkûmiyet süreleri üç gün ile üç ay arasında değişiklik göstermiştir.
Derleyen Nezir Ötegen
YORUMLAR