Kurtuluş Savaşında Fraktın Görüşmesinin Önemi

Kurtuluş Savaşında Fraktın Görüşmesinin Önemi
04 Mart 2024 - 10:51


KOZAN'IN KURTULUŞUNDA
DEVELİ'NİN KATKISI

TARIHE GECEN FIRAKTIN-AYSEPINARI-TAŞCI
TOPLANTILARI

NOT:ARAŞTIRMA YAZISI UZUN AMA  TARİHİ GERÇEKLER DAHA UZUN 

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANA BİLİM DALINDAN Abdurrahman KÜTÜK TARAFINDAN YAZILAN 
KURTULUŞ SAVAŞI’NDA YUKARI ÇUKUROVA TEZİNDEN

FIRAKTIN GÖRÜŞMESİ
Kayseri-Feke Kozan hattının kurulmasın en önemli 
adımı, Kuvvayi Milliye’nin Kozan’a sirayet etmesinin başlangıcı olmuştur.

Fraktin görüşmesi 1919 yılının Aralık ayı başlarında gerçekleşti.

Develi’de bulunan Tufan Beyle Kozan Jandarma Komutanı Ali Saip Bey’in 
görüşmesi muhakkak, milî mücadele için çok önemli idi.

 Eğer Ali Saip, Milli 
kuvvetlere katılması sağlanırsa kale içten fethedilecek, Milli mücadele Kozan 
Sancağı’nda ve Çukurova’da önemli kazanımlar elde edecekti.

Tufan Bey, milli saflara katılan Feke Belediye Reisi Cezmi Bey vasıtasıyla 
Kozan Jandarma Komutanı Ali Saip’le irtibat kurmuştu.

Ali Saip Bey, Cezmi 
Bey’e Kozan’daki gizli dernekten söz etmiş ve Milli mücadele için beraber çalışma isteğini söylemişti.

Cezmi Bey’de Ali Saip Bey’in ifadesine göre her türlü özveriye
hazır olduğunu söyleyerek millî mücadele katılma teklifini hemen kabul etti.

Cezmi Bey, Tufan Bey’in onayı ile Ali Saip Bey’i Feke’ye davet etti. Acele 
davetli mektup Ali Saip Bey’e ulaşınca Ali Saip Bey, Feke’ye gitme yolunu aradı.

Kozan jandarma komutanı Ali Saip Bey, yanına Fransız teğmen Supi ve kırk 
kadar asker alarak Feke ve Saimbeyli’ye bir gezi tertip etti. Amacı Kayseri 
Develi’deki Kuvâ-yı Milliyecilerle konuşmaktı.

 Feke’ye varan Ali Saip, burada 
Kaymakam Şerafettin Bey ve Cezmi Bey tarafından karşılandı. 

Kaymakam 
Şerafettin Bey de Kuvayı Milliye saflarında idi. Görüşme yeri Feke’nin İnderesi 
bölgesinde meydana geldi.

 İnderesi’nden Develi’nin Fraktlin Köyüne geçildi. 
Orada Tufan Bey, Develi Belediye Başkanı Kamberli Osman, Kaymakam Atıf Bey 
ve Kozan’dan sürgün edilen Emmi Faik Mustafa Üstün tarafından karşılandılar. 

Fraktin görüşmesi 1919 yılının Aralık ayı başlarında gerçekleşti.

Franklin Görüşmesi’ni her iki komutan da anılarına kendi açılarından 
anlatmaktadır.

Fraktın görüşmesini Tufan Paşa anılarında şöyle anlatmaktadır.

”Cezmi, bizi Ali Saip’le görüştürmeyi kendi hususi vaziyetine çok uygun 
bulduğundan, iki tarafı yanaştırmaya uğraşıyordu. Tabiidir ki Ali Saip, bizim 
tarafımızdan kazanılırsa millî harekette kolaylık olacaktı. 

Ali Saip’in bizimle 
görüşmek üzere yola çıktığını, Cezmi’den haber aldık. Bu yolculuğu uzadı ve 
muhtelif istikametlerde teftişler yaptığı, köylüyü tetkik ettiği duyuldu. Bu gelişte, 
başka bir gizli maksadın mevcudiyetini hissediyorduk.

 Çünkü Ali Saip, yalnız 
değildi. Kendisi ile birlikte Fransız subayı Mösyö Supi ile kırk kadar müsellah 
ermeni jandarması da vardı.

 Nihayet hududa geldiler ve bizi oraya görüşmeye 
çağırdılar. Cezmi de beraberinde idi. Develi şarkından geçen Zamantı suyu, 
Fransızlara göre hudut idi. Biz daha ileri geçemezdik. Köprü yakınında bizim tarafta 
ovada, Fraktın köyüne Develi Kaymakamı ve Belediye Reisi ve Kozan murahhasları 
ile gitmiştik. Fransız zabitinin herhangi bir tecavüzü ihtimali karşısında hazır 
bulunmayı muvafık gördük.

 Gizik Duran’ın müsellah arkadaşlarını da çağırdık. 
Fransız subayı ve Ali Saip müfrezesi, köprünün mukabil tarafında dağda, Ayşepınarı 
köyüne geldiler. 

Cezmi, Ali Saip tarafından, bir tezkere ile görüşmek üzere bizi 
yanlarına davet etti. Onların bu tarafa gelmelerini rica ettik. (Kemal Doğan’dan 
müsaade almadan bu muhavereye mecbur olduk. Kendisi Niğde’den henüz 
gelmemişti.) Gelemeyeceklerini, mutlaka bizim gelmemizi ısrarla bildirdiler. 

Sebep 
sorduk, orada Fransız bayrağı ve ermeni jandarması var ve burada Türk bayrağı ve 
Türk köylüsü var, millice görüşmek, burada yakışır. Maksat başka ise, hareket de ona 
göre olmalıdır, cevabını vermiştim. 

Nihayet, Fransız subayına içirmekte olduklarını 
ve sızdıktan sonra gelecekleri cevabını aldık. Soğuk ve karlı bir gecede, Ali Saip,
Cezmi ve daha bir müsellah arkadaşları başlarını tanınmamak için sarmışlar, geldiler. 

Fıraktinlı Ali Bey’in evinde mülakat yapıldı. Gelecekleri haberini alınca, derhal bir 
kağıda birçok sualler yazdım ve arkadaşlarıma okudum. Yalnız bu suallerin 
sorulmasını, başkaca görüşmemeyi teklif ettim.

 Geldiklerinde, Ali Saip’e kendilerine 
sual sormanın bizim hakkımız olduğunu, onların yalnız cevap vereceklerini 
söyledim. 

Harbiye mektebinin çatısı altında, aynı havayı teneffüs ettiğimizden 
bahsettim. Ben, 322’liyim, o 323’lü idi. Ravandızlı olduğunu öğrendim.

 Suallerim 
Fransızların kuvvetleri, maksatları, kumandaları, idareleri, Türk köylüsünün hali, 
Ermenilerin mezalimi, Türklerin sıyanet çareleri, milli hareketin inkişafı ve teşkilat 
çareleri, Fransızların başka kuvvet getirmek ihtimalleri, zayıf tarafları gibi konular 
idi. 

Ali Saip samimi idi, bazı suallere cevap verdi, bazılarının karşılığını, bilahare 
yazılı gönderecekti. Yalnız, bir mukabil teklifleri vardı. Ertesi gün, Fransız subayı 
Mösyö Suni’yi ziyaret etmemizi ısrarla istediler. Şiddetle reddettik. Onlar, ısrarda 
devam ettiler, şahsen ben, yine reddettim. Kaymakam ve diğer arkadaşlar, muvafakat 
göstereceklerini ima ettiler. Ali Saip ile bu muvaffakiyetli münasebeti bozmamak 
için, ben hariç olmak üzere, ancak köprü üzerinde görüşebileceklerine razı oldum. 


Her ihtimale karşı ben pusu kurmuştum. Görüştüler, Fransız subayı, yakında Fransız 
bayrağının Develi ve daha ilerilerde görüleceğini söylemiş, Kaymakam Arif Bey’de 
cevaben, onu zaman gösterecek, belki Kozan’da Türk bayrağı görülür, demiş. Ali 
Saip’in bu mülakatta ısrarda kaldı, gece mülakatının şüyuu halinde, ikinci mülakatı 
tevil ile birincisini inkar etmek olsa gerektir. 

Teşkilat için benim, tebdilen dahile 
girmek suretiyle sıyanet edilmekliğim hakkında fikrini sordum. Çerkez kıyafetiyle ve 
Çerkez olduğunuzu söyleyerek bir istida ile Kozan’da Fransız kumandanı Mösyö 
Tayyarda’ya müracaatta bulununuz, doğru bana havale eder, ben de sizi, müsait bir 
jandarma karakoluna tayin ederim. Sonra onbaşı yaparım, yavaş yavaş muhiti tanır 
ve teşkilat yaparsınız, demişti.

 Kendisinin de Kürt olduğunu ve kendisini Türk 
düşmanı olarak Fransızlara tanıttığını söyleyince, bu planının bir müddet daha 
muhafaza edilmesi lüzumunu söylemekle, onu tatbik ettim.

Q Vereceği haberleri, 
Feke’de Cezmi vasıtası ile ve kendi ailesinin el yazısı ile ve Namık namı müstearı ile 
yapacaktı. 

Gittikten sonra, birkaç defa muhabere ettik. Köylüye karşı tavrını 
değiştirmediğinden, köylüden gelen sızlamalara cevaben, Ali Saip’in zulmüne biraz 
daha tahammül lazım geldiğini ve gizlice bizim âmalimize çalıştığını, fakat 
Fransızlara duyurmak iyi olmadığını, kulaktan kulağa söyledik. 

Tabii olarak, bu 
haberi Fransız kumandanının kulağına söyleyen de oldu. Bir gün, Ali Saip’ten 
aldığımız bir mektuptan öğrendiğimize göre, kendisinin milli kuvvetlerle temas 
ettiğini Fransız kumandanı duymuş ve daha fazla orada ipka edilemeyeceğini emrini 
almış Adana, Urfa, İstanbul’da vazife almak veya hudut harici olmaktan hangisini 
beğendiği kendisine sorulmuş. Ali Saip, Develi’ye gelmeyi ve kendi emrine bin 
kişilik bir kuvvet verilmesini, bizden istemişti. Bizde ise henüz kuvvet yoktu. Bu 
suretle bize yaranmak vaziyetine giren Ali Saip’ten istifade lüzumunu düşündük. 

Develi’deki kuvvetlerin kumandanları mevcut olduğunu, kendisinin Urfa’yı tercih 
etmesinin faydalı olacağını bildirdik, memnun olmuştu.

 Urfa’ da tanıdığı aşiretler 
bulunduğunu ve orada Milli Hareket için faydalı olacağını yazdı. Fransızların yeni 
Urfa jandarma kumandanı Ali Saip, bizim gizli Milli kumandanımız olarak, bir 
Fransız otomobili ile Urfa’ya gitmişti. 

Merhum Kemal Paşa’ya da, Ali Saip’in iyi 
adam olduğunu bildirmiştik.

 Urfa’da Ali Saip’in cidden eski günahlarını tamamen 
temizleyecek derecede milli mücadele uğrunda fedakârlık etti

ALİ SAİP İN KONUŞMASI
Aynı olayı Ali Saip Bey kendi açısından şöyle anlatmaktadır:Erzurum’la 
haberleşmek buradaki (Kozan’daki) durumumuzu teşkilatımızı anlatmak 
hareketimizi birleştirmek ve irtibat kurmak gerekiyordu.

 Bu amacı elde edebilmek 
için Feke ilçesi’ni uygun buldum. Feke ve yöresinde Erzurum’la haberleşme imkânı 
vardı.

Bu amaca ulaşmak için Feke Belediye başkanı Cezmi Bey ile görüştüm. 
Kendisini tanıyordum. Onurlu bir kişiydi. Kozan’daki çalışmamızdan Kurtuluş 
Derneği’nin kuruluşundan söz ettim.Derhal işbirliğini kabul etti ve her türlü 
fedakarlığa hazır olduğunu söyledi. 

Develi Kaymakamı Atıf Bey ile gizli olarak 
haberleşmeye başladık. Benim Develi İlçesi’ne geçerek Kuvvayi Milliye teşkilatını 
kurmak için oraya gelmiş olan (Tufan Bey’den bahsediyor) kişilerle görüşmekliğim 
kararlaştırıldı.Haberleşmeye aracı olan Cezmi Bey’den aldığım acele işaretli bir 
mektupta Kuvvayi Milliye örgütünü kuran görevli kişilerin benimle görüşmek 
istediklerini bildiriyordu.


Mustafa Kemal’in Erzurum’dan Sivas’a geldiği haberi yayılmıştı (Ali Saip 
Ursavaş zamanı biraz geriden takip ediyor. Mustafa Kemal Sivas’a çoktan gelmişti) 


Aziziye ve Develi çevresinde Kuvvayi Milliye örgütü’nün çalışmalarının bahsedildiği 
bir sırada benim Feke İlçesi’ne gitmek isteyişim Fransızların çok dikkatini çekti. 

Fakat yasaklamayı da uygun bulmadıklarından Fransız Teğmen Subi’nin bana 
arkadaşlık etmesini tavsiye ettiler. Kabul ettim. 

Derneğimiz üyelerinden Muzaffer 
Bey de tercüman olarak bize verildi. Kozan’dan yola çıktığımızı telgrafla Cezmi 
Bey’e Feke kaymakamı Şeref (doğrusu Şerafettin Bey olacak) Bey bildirdim. Şeref 
Bey de bu sırada derneğimize girdi…

… Cezmi Bey ve Şeref Beyler Kozan’dan hareketimizi haber alınca bizimle 
buluşmak üzere İnderesi’ne gelmişler. Orada görüştük. İnderesi’nden ayrılarak 
Eşepınarı Köyü’ne geldik… Eşe Pınarı’ndan Develi beş saattir. Kuvvayi Milliye 
kurulunun Develi’den Fraktin Köyü’ne geldiklerini haber aldık.

 Aramızda iki saat 
kadar bir mesafe vardı.
… Akşam yemeğinden sonra Subi odasına çekilince hemen Cezmi Bey ile 
beraber yanımıza bir süvari alarak Fıraktin Köyü’ne gittik.Fraktin’de Develi 
kaymakamı Atıf Bey ve Kuvvayi Milliye Teşkilatını kurmakla görevlendirilen Tufan 
Bey, Kamberli Osman ve Fransızlar tarafından Kozan’dan uzaklaştırılan Dava 
Vekili Mustafa Efendiler bizi bekliyordu. Görüşmemiz pek içten oldu… 

Ben 
Kozan’daki durumu, Kilikya dramını anlattım. Uyanış Derneği’nin gizli 
çalışmalarını, umutlarını söyledim. Onlarda Kilikya dışındaki büyük girişimleri, 
genel siyaseti ve Heyet-i Temsiliye’nin kararları konusunda bizi aydınlattı.… 


Görüşmemiz bir anlaşma ile sonuçlandı. Neler yapacağımızı, teşkilatın ana 
çizgilerini, biçimini ve nasıl haberleşeceğimizi kararlaştırdık. 

Kozan’daki Uyanış 
Derneği O geceden itibaren “Müdafa-i Hukuk Derneği” adını aldı.”

Fraktın görüşmesi hakkında Milli mücahit Feke Belediye Başkanı olaylarda 
kilit rol oynayan Cezmi Bey de bu konu hakkında anılarında şöyle bahsetmektedir:
(Tufan Bey’in gizlice Çerkez kıyafeti ile Kozan’a gelip Ali Saip Bey’de Onu onbaşı 
yazma konusunda anlaşma sağlanınca) Kozan tamamen silahsızdır. 

Bir hadise 
anında Türk ve Müslümanların tamamen katledileceği muhakkaktır. Onun için 
Kozan’a bir miktar silah sokmak çareleri de düşünüldü. Nihayet ben Kozan’a her 
gidişim de 15–20 silah ile gideceğim. Dönüşümde bu silahları orada bir komiteye 
teslim edip silahsız döneceğim. Ve bu hareket ayda iki üç defa tekrar edilecek. 

Birkaç 
ay zarfında Kozan’da 150–200 silah toplanmış olacak.
O hâlde Kozan’da bu komitenin kimlerden meydana getirilmesi üzerinde 
duruldu. 

Saip Bey şu isimleri verdi: Şıh Ali Efendi zade Hüseyin Efendi, Yarım oğlu 
Ahmet Efendi, Ali Şadi Bey,Tahrirat Müdürü Rıza Efendi. Ben de uygun buldum. 
Böylece ayrıldık.

Fraktın görüşmesi, Kozan Sancağı için çok yaralı bir görüşme olmuştur. 
Böylece, Kozan merkeziyle Kayseri Develi hattı kurulmuştu.

Tufan Bey’le Ali Saip 
Bey arasında meydana gelen anlaşmayla Tufan Bey, Kozan’a sızmak için ismini 
saklayacak, Çerkez kıyafeti giyecek Çerkez olduğunu söyleyecek bir istida 
(dilekçe) ile Mösyö Tayyarda’ya jandarma olmak için müracaat edecek, Tayyarda da 
bu müracaatı Jandarma Kumandanı Ali Saip Bey’e havale edecek. Ali Saip Bey’de 
müsait bir jandarma karakoluna tayin edecek, sonra onbaşı yapacak sonra bütün 
muhit Tufan Paşa’yı tanıyacak itimadını kazanacak böylece Milli Mücadele, 
Kozan’da önemli bir noktaya gelecekti.

Ancak Ali Saip Bey’in bu gezisi Fransız ajanları tarafından hemen 
öğrenilmiş, Ali Saip Ursavaş Kozan’ı terk etmek zorunda kalmıştı. 

Bu da elde 
edilecek büyük avantajın son bulması demekti. Çünkü Ali Saip Bey eğer görevinde 
kalsa idi bütün bilgileri Tufan Paşa’ya aktaracak Tufan Bey’in Çukurova’ya sızması 
sağlanacak. Hatta Tufan Bey, Kozan’a Yukarı Çukurova’da Kuva-yı Milliye çok 
etkin hâle gelecekti. 

Ancak bu gerçekleşmeden olay Fransız ajanlarının ihbarıyla Bu 
olayın gerçekleşmemesi Kozan’da bulunan gizli İntibah Cemiyeti’nin de varlığına 
son vermişti. Çünkü bu cemiyetin gizli başkanı Kozan’dan gitmek zorunda kalmıştı.

Olayı Adana işgal kuvvetleri komutanı Bremond’da doğrulamaktadır. 

Bromond, anılarında bu olayla ilgili Ali Saip Bey’den için, “Develi kaymakamı Atıf 
Beyle ilişki kurdu. Teğmen Suphi’nin gözetiminde Feke’ye gitti. Bir gece gözetimden 
kurtularak Gümüşören (Fraklin) Köyü’ne vardı. Orada Mustafa Kemal’in silahlı 
çete kurmakla görevlendirdiği Tufan Bey’le anlaşma yaptı.

 Daha önce kurduğu 
İntibah / Uyanış) adlı örgütün adı Müdafa-i Hukuk olarak değiştirildi. Ali Saip Adı 
Namık’a dönüştürüldü. demektedir.

Bromond, bu bilgiyi Mösyö Tayyarda’dan almıştı. Mösyö Tayyarda da bu 
bilgileri Saimbeyli’nin Ermeni kaymakamı Çalyan Karebet’ten de teyit almıştır. 

Çalyan Karabet, Saimbeyli’de yazdığı anılarında bir gezi sırasında, Taşçı Köyü’nde 
Arşak Semizyan, kardeşi Topal Ermenek, Sehlikzade Hasan Efendi, Kurtoğlu Hulusi 
Efendi ve Cezmi Bey’i aynı evde tesadüfî olarak görmüştü.

 Bundan şüphelenen 
Çalyan muhtemeldir ki Tayyarda’yı Cezmi Bey hakkında uyarmıştı. Ama 
Fransızlar Cezmi Bey’i daha da Kuv-yı Milliye’nin kucağına atmamak için 
bilmiyormuş gibi davranarak Cezmi Bey’i idare etmişlerdir.

 Nitekim Cezmi Bey’in 
açıktan Kuvvayi Milliyeyi desteklemesi Fransızlar için de kötü sonuçlar 
doğurmuştur.

Derleyen Nezir Ötegen 

YORUMLAR

  • 0 Yorum