Havadan Külliyesi

Havadan Külliyesi
19 Haziran 2022 - 21:53
 
1-EL-HAC İBRAHİM ZAVİYESİ
2- BAHADIR BAYRAM GAZİ ZAVİYESİ
KÜLLİYEDE DERVİŞ ŞEMSEDDİN MAHMUD BİN AHMET BİN ZAHİRETTİN LARENDİ’NİN KABRİNİN DE OLDUĞU BELİRTİLİYOR(A.GÜRLEK)

KÜLLİYE, SELÇUKLULAR DÖNEMİNDEN BERİ GÖREV YAPMAKTADIR
Develi İlçesine bağlı Havadan Köyü; bir yandan Kapadokya ve Kayseri düzlüklerinin uzantısında, öte yandan Kilikya (Çukurova)’nın üst bölümlerini kaplayan dağların başladığı geçiş bölgesinde yer alır.
Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlerinden  Mehmet Çayırdağ, Vakıfnamede geçen “Erik Ağacı Köyü”nün bugünkü Havadan Köyü olduğunu belirtmiştir. Bu Belgeden köyün, Fatih Sultan Mehmet II (1451-1481) devrinde mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, köyün ve külliyenin kuruluşu bu belgeden daha eski olmalıdır. Biri asıl türbede, diğerleri avlu-mescit ve mescit-tekke diye nitelendirdiğimiz yerlerde olmak üzere toplam üç adet mihraba yer verilmesi de, burasının zamanla daha çok ziyaretçi çekmesi üzerine nüfusunun geçici olarak kalabalıklaştığını ve zaviye-tekke konumunda köyün biraz uzağında türbe çevresinde gelişen bir külliye olarak günümüze ulaştığını göstermektedir.
Havadan Çevresi; Hitit, Frig, Yunan, Roma ve Bizanslılarca iskân yeri olarak seçilmiş ve etrafta bu medeniyetlere ait çeşitli kalıntılar bulunmaktadır. 1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadoluya yerleşen Selçuklular döneminde de Develi ve çevresinin önemli bir iskân sahası olma özelliği devam etmiştir.
Havadan Köyü,  İç Anadolu ile Çukurova arasındaki kervan yolu güzergahında güvenli konaklama ve geçiş alanlarından biri olarak görülmektedir. 
1.KERVAN YOLU: Yahyalı’dan çıkan bir kervan Deniz ovası- Süleyman fakılı- Zamantı ırmağı köprü üstü mevkisinden, sekiağılı üzerinden Erik ağacı Köyü (Havadan) Kale Köyü -Yazıçam –Çam pınarı ve Gürümüze -Feke -Çukurova
2.KERVAN YOLU:  Fıraktın- Ayşepınar- Hoşca- Havadan –Yeniköy-Bahçecik ve Feke –Çukurova güzergahları da tarihi yollar olarak bilinmektedir.

OSMANLI DÖNEMİNDE, yerleşim birimlerinin çevresindeki işlek olmayan yollar ve küçük yerleşim birimleri arasında seyahat edenlerin güvenliği ve rahatını sağlamak, güvenlik yönünden tehlikeli konumdaki derbend ve geçit yerlerinde, yolcuların gecelemeleri için Zaviyeler kurulmuş, zaviyede kalan misafirlerin yeme ve içme gibi ihtiyaçlarını karşılanmak Üzere zaviyedar görevlendirilmiştir.
İşte Havadan Köyü-Erik ağacı Köyündeki El-Hac İbrahim ve Bahadır Bayram Gazi Zaviyeleri de bu açıdan da  değerlendirilecek olursa önemli bir tarihi misyon üstlenmişlerdir.
Daha sonra zaviyelerde hizmetlerin daha düzenli yürütülmesi maksadıyla vakıflar kurulmuş; bazı varlıklı kimseler buralara mal ve mülk vakfetmişlerdir. (Yusuf Küçükdağ- Hurufat defterleri'ne göre Osmanlı döneminde Develi Kazası'nın tekke ve zaviyeleri)
 Külliye içerisindeki  Duvarlardaki yağlı is kalıntılarından mutfağın yakın zamanlara kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır. Genel ölçüleri bakımından da mutfağın böyle bir külliye için büyük tutulduğu dikkati çekmekte ve daha kalabalık gruplara hizmet vermek amacıyla yaptırılmış olabileceği sonucuna varılmaktadır.
HAVADAN KÜLLİYESİ İÇERİSİNDEKİ 
EL-HAC İBRAHİM VE BAHADIR BAYRAM GAZİ ZAVİYELERİ
Havadan köyünün 1 km kuzeybatısında, "Tekke Salanı" olarak
adlandırılan yerdeki eski bir mezarlığın içinde, farklı konum ve planda inşa
edilmiş iki zaviye yapısı yer almaktadır. 
1-EL-HAC İBRAHİM ZAVİYESİ
Osmanlı döneminde Erik ağacı  Köyü olarak isimlendirilen -Havadan'da el-Hac İbrahim Zaviyesi, Hacı Bektaş-ı Veli'nin halifesi İbrahim Hacı adına kurulmuş olmalıdır.
Selçuklu döneminde inşa edildiği sanılan avlu-mescit, mescit-tekke ve türbe bölümleri muhtemelen el-Hac İbrahim Zaviyesi'ne aittir.  Havadan'daki el-Hac İbrahim zaviyesi'ne dair belgenin tarihi 10 Zilhicce
1135/11 Ekim 1723 olup, burada zaviyedar ve mütevelli olan Bekir "bi-berat" yani beratsız olduğundan berat verilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet  döneminde yapılan vakıf tahriri sırasında tutulan defterde "Hacı İbrahim Zaviyesi Vakfı, Erikağacı köyünde, Develi, meşihat Kabak Şeyh adına padişahın  hükmü ile mukarrer ve Erikağacı köyü tabi'i Develi deki dervişleri sipahiye maktuan 500 akça verirler." kaydı ile XV111. yüzyıl başlarındaki belgelerde İbrahim Hacı'nın Etikağacı köyünde medfun olduğu kaydına bakılırsa bu zaviye, Osmanlılar'dan  önce mevcut olup türbesi, zaviyenin bitişiğinde yer alıyordu.

2- BAHADIR BAYRAM GAZİ ZAVİYESİ . Havadan köyündeki Bahadır Bayram Gazi zaviyesi'ne dair belge, 1223 H/1808 M'de "evladiyet üzere" mutasarrıflar olan İbrahim, Hasan, Kadri ve Bayram'a "tecdiden" verilen berattır.

AHMET GÜRLEK-DEVELİLİ ŞAİR VE YAZARLAR KİTABINDA Havadan Külliyesi içerisinde Şeyh Hacı İbrahim Tekkesinde, Derviş Şemseddin Mahmud bin Ahmet bin Zahirettin Larendi’nin kabrinin olduğunu belirtmiştir.
KADİR ÖZDAMARLAR DEVELİ ULEMASI  adlı makalesinde. Develide önemli mana erlerinden biri de  Derviş Şemseddin Mahmut’tur.
Mezartaşı kitabesinde elde ettiğimiz bilgilere göre adı: Şemseddin Mahmut bin Aziz er-Rıfai’dir.
Hediyyetü’l-Arifin  adlı eserde tam adı Derviş Şemseddin Mahmut bin Ahmet bin Zahireddin Larendi’dir.
Geçmiş Yüzyılların Karaman Büyükleri ve Şairleri ,byy-Karaman.adlı eserinde bu konuda kitabın yazarı D.Ali Coşar şu bilgileri veriyor:”İlim kollarının hepsinden de nasibini almak için İstanbul’a gitmiş ve büyük din bilginlerinden ve mutasavvıflarından dersler alarak emeline ulaşabilmiş bir bilgindir.”
HAMZA GÜNDOĞDU-HAVADAN KÖYÜ KÜLLİYESİ
Külliyede  iki kısım yapı topluluğu mevcuttur. Eyvanlı Giriş, Avlu-Mescit: Türbe, mutfak ve giriş eyvanının oluşturduğu birinci grubun güneyinde Avlu-Mescit, Mescit-Tekke ve Türbeden ibaret yapılar bulunmaktadır
Her üç yapıya da doğuya eklenmiş avlu-mescitten geçilerek ulaşılmaktadır. Basit bir kapı ile girilen avlu-mescidin girişe göre sağında yan yana iki ocak, solunda da ortada bir mihrap nişi ile iki pencerenin yer aldığı kıble duvarı vardır. Üzerinin açık olduğu anlaşılan bu kısmın, bazı günlerde türbe ve tekkeyi ziyarete gelen kimselerin dinlenip namaz kılmalarına mahsus bir yer olduğunu tahmin etmekteyiz. Bu kanaatimizi girişin hemen sağındaki ocakların önünde yer alan bir ağaç da desteklemektedir .
MESCİT-TEKKE: Güneydeki grubun ortasını işgal eden bu bölüme, bir önceki avlu-mescitten girilmektedir. İçten içe 6.10 x 10.30 m. ölçülerindeki bu bölümün üzeri, birbirinin devamı olan üç beşik tonozla örtülmüştür. Tonozlar duvarlardan başka ortalarda iki duvar payesine de oturtularak mekânın üç parçaya ayrılması sağlanmıştır
II. TÜRBE: Bu grubun batı ucunu teşkil eden üçüncü yapı da bir türbe-dir. Mescit-Tekke olarak tanımladığımız orta bölümden buraya basık bir kapı ile girilmektedir. 
    Bir hususu daha işaret etmek gerekmektedir ki bu da Tekke veya Zaviye olduğu konusunda şüphemiz bulunmayan bu külliyenin, sadece gözden geçirdiğimiz yapılardan ibaret olmadığı, asıl türbenin çevresindeki çeşitli temel izlerinden bunun çevresinde tamamen ortadan kalkmış ve günümüze ulaşmamış bazı yapıların varlığı da anlaşılmaktadır.
    Burada külliyenin çekirdeğini meydana getiren türbe, vakfiyede adı geçen Hacı İbrahim Zaviyesinin çekirdeği olmalıdır.
    Sonuç olarak diyebiliriz ki bu külliye Anadolu Selçukluları ve sonrası dönemde bir türbe çevresinde gelişen çeşitli yapılarla, Anadolunun o zamanki sosyal ve dinî durumunun bir göstergesidir
Derleyen Nezir Ötegen 
  

YORUMLAR

  • 0 Yorum