Erciyes'in Ak Yüzü DEVELİ

Erciyes'in Ak Yüzü DEVELİ
18 Şubat 2024 - 11:41

Develi Tarihi Ve  Tarihi Yolların Amacı Prof.Dr Recep Bozdoğan İstanbul Aydın Üniversitesi Develi güzergâhının daha çok askeri sevkiyatlarda kullanıldığına dair bir bilgi de Bezm u Rezm adlı eserde geçmektedir.
Develi ve yöresine Türklerden önce Kanişliler, Hititler, Frigler, Medler, Persler, Kapadokyalılar ve Romalılar hâkim olmuş, Sâsâniler ve Araplar ise zaman zaman istila girişiminde bulunmuştur.

 İlçe sınırları içinde iskâna ilişkin en eski bulgular, Bakır Çağı'na kadar tarihlenen höyüklerde elde edilmiştir.

 İlçenin güneydoğusunda Şahmelik'ten Gümüşören ve Ayşepınar'a kadar uzanan dalgalı düzlükler aslında gizli bir mesalar ve höyükler yığını olup buralardaki 10-20 metre yükseklikteki kayalarda ve höyüklerde çok sayıda antik yerleşim ve mezarlar yer almaktadır.

 Söz gelimi Gümüşören (Fraktin) Mahallesi'nin etrafındaki beş höyükte yapılan kazılarda Bakır Çağı'ndan Roma dönemine kadar uzanan bulgulara ulaşılmıştır.

Hitit İmparatorluğu döneminde Hisarcık-Develi-Fraktin-Taşçı üzerinden Çukurova'ya inen yol, Hitit ana yollarının en önemlilerinden biri olup Hitit ülkesi (Orta Anadolu) ile Kizzuwatna Krallığı (Çukurova ve çevresi) arasında bağlantıyı sağlamaktaydı.

 Dolayısıyla Develi Orta Anadolu ve Çukurova arasındaki ana yol üzerinde bulunan stratejik bir konumdaydı.

 Develi'nin birçok yerine dağılmış olan höyükler, kaya yerleşimleri, kaya kabartmaları ve kaya çizimleri bu durumu destekler niteliktedir.

 Özellikle Gümüşören Mahallesi; Hitit ülkesindeki ticarî ve askerî yolların bir kavşağı olması, su kaynağına çok yakın konumda bulunması, verimli tarım arazileri ile çevrili olmasının yanı sıra bir vadiye burun şeklinde sokulan ve savunulması kolay, ancak ele geçirilmesi zor yüksek kayalar üzerinde konumlanması dolayısıyla yerleşmek için ideal Özelliklere sahipti.

 Mahallenin yakın çevresindeki tarihî mekânların ve eserlerin çokluğu da Hititlerin buraya verdiği önemi gösterir niteliktedir. 

Develi Ovası'ndaki arkeolojik çalışmalarda ise Prehistorik tüm yerleşmelerde Erken Tunç Çağı'nın yoğunluğu ön plana çıkmaktadır. 

İlçenin birçok yerinde tespit edilen ve daha geç dönemlere ait olan kaya mekânları ve yeraltı şehirleri, Kapadokya'dakilere benzer özellikler göstermektedir.

Develi ve yöresi MÖ 12'nci yüzyıldan itibaren Frig saldırılarına maruz kalmış, 

MÖ 11'inci yüzyıl ile 7'nci yüzyıl arasında Tabal Birliği'nin hâkimiyetine girmiş, 

daha sonra Kimmerlerin, Kilikyalıların, Lidyalıların ve Medlerin saldırılarına uğramış,

 MÖ 6'ncı yüzyılda Perslerin, MÖ 4'üncü yüzyılda İskender ve Selefkos imparatorluklarının, MÖ 3'üncü yüzyılda ise Kapadokya Krallığı'nın egemenliği altına girmiştir.

MS 1'inci yüzyılda Romalılarca zapt edilen Develi'de Zamanti Vadisi ve etrafındaki düzlüklerin yoğun bir iskâna tabî olduğunu,

 yörede görülen taş ve toprak tümülüslerle kayalara oyulan lahitler, mezar odaları ve harabeler göstermektedir.

 Buralarda "gala/gale/kale" adı verilen hâkim tepelere vaktiyle inşa edilen ve günümüzde çok az kalıntısı mevcut olan kaleler, Toroslardaki "bel" adı verilen dağ geçitlerine uzanan yolları kontrol eden stratejik savunma yapılarıdır. 

Roma döneminde Gabadania olarak adlandırılan Develi ve yöresi, MS 6-8'inci yüzyıllar arasında Bizans ve Sâsâni imparatorlukları ile Emevi Devleti arasında sık sık el değiştirmişse de MS 11'inci yüzyıla kadar Bizans'ın elinde kalmış, 

nihayetinde Malazgirt Savaşı'ndan önce (muhtemelen 1067 yılında) Danişmend Gazi döneminde fethedilmiştir.

 Türkler bu stratejik yerleşim birimine muhtemelen Dev Ali'den veya Develioğulları aşiretinden dolayı "Develü / Devellü" adını vermiştir.

 Danişmendlilerden sonra Türkiye Selçuklu Devleti'nin hakimiyetine giren Develi'de Selçuklular kaledeki Gayrimüslimleri Everek ve Zile'ye göndererek onlardan boşalan yerlere Müslümanları yerleştirmiştir. 

Selçuklu döneminde Develi'nin askerî-stratejik önemi artmış, söz gelimi Sultan I. Alaaddin Keykubat 1225 yılında Kilikya Ermeni Krallığı üzerine düzenle diği seferde ordunun bir kısmını Develi üzerinden göndermiştir.

Selçuklu döneminde Develi'den geçen askerî yolların güzergâhları genel hatlarıyla aşağıda gösterilmiştir:Kayseri'nin 
Kayseri, Develi, Höyük, Misli, Niğde, Sarı, Gömük, Bor, Ulukışla, Çifte, Şekerpınarı, Pozantı, Gülek, Sultan, Tarsus, Mersin.

• Kayseri, Develi, Höyük, Misli, Niğde, Bor, Hortu, Ayrancı, Atlas, Alaca, Karaman, Burhan, Ak, Bıçaklı, Hanyeri, Çelebi, Ermenek.

Kayseri, Develi, Til Dolay, Doğala, Aksaray, Karaibrahimbey, Akhan, Sultan, Okla, Obruk, Zincirli, Zazadin, Hocacihan, Konya.

Develi güzergâhının daha çok askeri sevkiyatlarda kullanıldığına dair bir bilgi de Bezm u Rezm adlı eserde geçmektedir.

 Buna göre Kadı Burhaneddin'in Karaman üzerine düzenlemek istediği seferde Develi güzergâhının kullanılması, kendisine emirleri tarafından tavsiye edilmiştir.

Develi kalesinin sarp ve korunaklı bir konumda olması, Selçuklu ve Beylikler döneminde taht kavgalarından kaçan sultanlar tarafından sığınak yeri olarak kullanılmasına sebep olmuştur.

 Söz gelimi II. İzzeddin Keykavus ile IV. Rükneddin Kılıçarslan arasında yaşanan taht kavgasında Kılıçarslan, Develi Subaşısı Kemaleddin Kaymazoğlu ve Kayseri Subaşısı Samsamuddin'in kendisini koruyacaklarını bildirmesi üzerine 1254'te Develi'ye gelerek kendi adına para bastırmış, sonrasında ise Kayseri'ye giderek tahta çıkmıştır. 

Dulkadiroğlu Şaban Süli (Selvi) Bey, yeğeni Nasreddin Mehmet ile girdiği mücadelede yenilerek 1389'da Develi Kalesi'ne sığınmıştır. 

Selçukluların ünlü veziri Muînüddin Süleyman Pervane, beraberindeki ordu ile 1266'da Develi'de bir gece konaklamıştır.

MS 14'üncü yüzyıldan itibaren Memlük Devleti, Eretna Devleti, Karamanoğlu Beyliği, Kadı Burhaneddin Devleti, Osmanlı Devleti, Timur Devleti ve Dulkadiroğlu Beyliği arasında sık sık el değiştiren Develi ve yöresi, Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından 1474'te fethedilmiştir.

Kaynak eser Erciyes'in Ak Yüzü DEVELİ kitabı S-151-152
Derleyen Nezir Ötegen 18.2.2024 

YORUMLAR

  • 0 Yorum