Özel Haber/Kaynağından Lezzet "Develi Pastırması"
DEVELİNİN MARKA OLACAK DEĞERLERİNE DEĞER KATIYOR
ÇAM SANDIKLAR İÇERİSİNDE 40 GÜN YERLİ ÇEMEN’E YATIRILIYOR
*ÇEMEN UNU VE HİÇ BİR KİMYASAL KULLANILMIYOR
Nezir Ötegen- (MHA) “Develi Pastırması” Geleneksel yöntemlerle gelenekler korunarak yerel bir lezzet olarak gelecek kuşaklara aktarılmaya çalışılıyor.
Tamamen doğal unsurlarla hiçbir kimyasal kullanılmadan iki aylık bir süre içerisinde ve “Pastırma Yazı” olarak bilinen Ekim ayında yapılan pastırma çeşidi lokum kıvamında ikram ediliyor.
Dananın bel eti ağırlıkta olmak üzere pastırmalık olarak ayrılan 3 ile 5 kilo aralığında 60-70 cm boyunda etler öncelikle 3 gün kaya tuzuna yatırılıyor. Böylelikle etin suyunu bırakması sağlanıyor.
3 Gün sonra duru su ile yıkanıp tekrar suya yatırılır. 1 gün sonra özel sargı bezlerine sarılarak suyu alınır ve dengeye konulur. 3 gün dengede kalan etler üzerine file geçirilerek 15-20 gün Pastırma yaz günlerinde güneşte kurumaya bırakılır.
Bu arada yerli ve yöresel sarımsaklar büyük taş sofularda ağaç tokmaklarla ezilir. Yerli ve hafif acı biber toz biber haline getirilir. Daha sonra sarımsak, kimyon ve tuz ile karıştırılarak yerli çemen oluşturulur. Başkaca hiçbir madde katılmaz.
Güneşte kuruyan pastırma etleri özel olarak çam ağacından yapılmış sandıkların içerisinde çemene yatırılır. Yaklaşık 40 günlük demlenme sonrasında lokum kıvamına gelen pastırma çemen içerisinden çıkarılarak satırlarla doğranıp servis edilir.
geleneksel yöntemlerle elde edilen “Develi Pastırması” sarımsak ve biberin doğal hali ile ekşime yapabileceği için ve aynı zamanda hiçbir koruyucu katkı maddesi kullanılmadığı için Yaz aylarında yapılamıyor.
Develi Pastırması Çemen unu katılmadığı için ayrı bir damak tadı ve ayrı bir lezzet olarak sofralarda, doğranmış halde ve tere yağı ile pişirilerek de yerini alır.
Etin rengi de doğal, çemen de doğal, uygulama aşamaları da geleneksel olan, Yöresel ve Kaynağından lezzet olarak nam bulan Develi pastırmasının yapılışı ve lezzetinin kaybolmaması için şimdilerde bir elin parmakları kadar yapan insanı bulabiliyoruz.
Bu lezzetin ve damak tadının kaybolmaması için geliştirilecek projeler bu damak tadının tüm dünyaya tanıtılmasına katkı sağlayacak, Kayserimizin ve Develinin bir lezzeti olarak Gastronomi lezzetlerine lezzet katacaktır.